5 Mayıs Pulmoner Hipertansiyon Günü
05 Mayıs 2022

Doç.Dr.Begüm Uygur .png

5 MAYIS PULMONER HİPERTANSİYON GÜNÜ

 

            Pulmoner hipertansiyon (PH) hakkında farkındalık oluşturup, toplumu bilinçlendirmek amacıyla dünya genelinde 5 Mayıs ‘Pulmoner Hipertansiyon Günü’ olarak belirlenmiştir.

 

1. Pulmoner hipertansiyon nedir?

Pulmoner hipertansiyon (PH), akciğer yüksek tansiyonudur. Pulmoner arteriyel hipertansiyon (PAH), akciğer atar ve kılcal damarlarında meydana gelen çeşitli değişiklikler sonucu, damar duvarlarının kalınlaşması,direncinin ve basıncının artması ile karakterize ilerleyici, nadir görülen, ciddi bir hastalıktır.

 

2. Pulmoner hipertansiyon nasıl sınıflandırılır, nedenleri nelerdir?

Pulmoner hipertansiyon, 5 ana grup altında sınıflandırılır.

 

I. Grup: Pulmoner arteryel hipertansiyon (PAH) (idiyopatik, ailesel, bağ dokusu hastalıklarına bağlı, ilaçlara bağlı, HIV enfeksiyonuna bağlı, doğumsal kalp hastalıklarına bağlı, şistozomiyazise bağlı, portal hipertansiyona bağlı,…)

II. Grup: Sol kalp hastalıklarına bağlı PH,

III. Grup: Akciğer hastalıklarına ve/veya hipoksiye bağlı PH

IV. Grup: Pulmoner arter tıkanıklıklarına bağlı PH (Kronik tromboembolik PH, diğer pulmoner arter tıkanıklıklarına bağlı)

V. Grup: Mekanizmaları belirsiz ya da çok faktörün neden olduğu PH.

 

3. PH belirtileri nelerdir?

Erken dönemde hiç bir belirti ve bulgu vermeyebilir. Nefes darlığı, yorgunluk, bayılma, morarma, çomak parmak, ödem, karında şişlik, göğüs ağrısı, çarpıntı, kanlı balgam başlıca belirtilerdir. Bu belirtiler hastalığa özgü olmayıp diğer daha sık karşılaştığımız hastalıklarla ortaktır. Bu da PH’nın sıklıkla gözden kaçmasına ve ileri evrelerde doğru tanısı almasına sebep olmaktadır.

 

 

4. Tanı yöntemleri nelerdir?

  • Elektrokardiyografi (EKG): Kalbin elektriksel aktivitesini gösteren EKG’de sağ kalp yüklenme, genişleme, duvarlarda kalınlaşma bulguları görülebilir.
  • Akciğer röntgeni: Genişlemiş kalp gölgesi ve geniş ana akciğer atar damalarıyla birlikte azalmış periferik damarlanma PH düşündüren bulgulardır.
  • Ekokardiyografi: Kalp ultrasonu olarak bilinen bu yöntemle, kalbin fonksiyonları, boyutları, doğumsal problemleri değerlendirilebilir. En önemlisi kalbin sağ tarafını detaylı değerlendirme fırsatı sunarken, akciğer basıncını tahmini olarak ölçmeye olanak verir. Tanıda ve takiplerde kullanılan çok önemli bir yöntemdir.
  • Solunum fonksiyon testleri: Akciğer patolojileri hakkında değerli bilgiler sunar.
  • Kan gazı: Solunumsal ve metabolik fonksiyonları değerlendirmek için kullanılır.
  • Ventilasyon/perfüzyon sintigrafisi: Tromboembolik PH araştırırken uygulanan tetkiktir.
  • Akciğer tomografisi: Gerekli hastalarda ileri basamak görüntüleme yöntemi olarak kullanılır. Akciğer parankimi ve damarları hakkında detaylı bilgi vermekle birlikte kalbin anatomik olarak değerlendirilmesine katkıda bulunur.
  • Batın ultrasonu: Portal PH değerlendirmek, olası diğer patolojileri saptamak için kullanılır.
  • Laboratuvar testleri: Rutin tetkiklerin dışında özellikle BNP, NT-probNP gibi kalpteki gerginliğin değerlendirilebildiği testler takiplerde tedaviye yanıtı değerlendirmede çok önemlidir.
  • 6 dakika yürüme testi: 6 dakika boyunca yürütülen hastanın, efor kapasitesi ve efora yanıtı değerlendirilir. Takiplerde tedaviye yanıtı değerlendirmede, risk sınıflandırmasında çok önemlidir.
  • Kardiyopulmoner egzersiz test: Efor yanıtının değerlendirilmesinde, risk sınıflandırmasında kullanılan bir testtir.
  • Kalp kateterizasyonu: PH tanısının kesin olarak konulmasını sağlayan, anjiyografi laboratuvarında konusunda özelleşmiş hekimler tarafından yapılan akciğer basıncının ölçüldüğü, akciğer direncini hesaplandığı, kardiyak şantların değerledirilebildiği invaziv bir işlemdir.

     

     

    5. Tedavi seçenekleri nelerdir?

  • Pulmoner hipertansiyonun bir çok nedeni olabileceği için, tedaviye başlamadan önce pulmoner hipertansiyonun altta yatan sebebinin net olarak belirlenmesi gereklidir. Sol  kalp hastalıkları ya da akciğer hastalıklarına bağlı PH’da altta yatan hastalığa yönelik tedavi düzenlenmesi önerilir.
  • Grup 1 PAH grubunda ise hastanın risk sınıflaması yapıldıktan sonra bu hastalık için özel ilaçların kullanılması gereklidir. Düzenli takiplerin çok önemli olduğu bu hasta grubunda amaç hastalığın ilerlemesini durdurmak ve hastanın hayat kalitesini arttırmaktır. Risk değerlendirmesi yapılıp, istenen tedavi hedefleri sağlanamayan hastalarda çoklu ilaç tedavisine geçilmelidir. Deri altından ya da damar içi verilen tedaviler ileri evrelerdeki hastalar için uygun tedavilerdir. Tüm ilaç kombinasyonlarına rağmen iyi sonuç alınamayan hastalar geç kalınmadan transplantasyon yapılan merkezlere sevk edilmelidir.
  • Cerrahi tedavi kronik tromboembolik pulmoner hipertansiyon (KTEPH) hastalarına yapılmaktadır. Bu operasyonda akciğer atardamarının içini pıhtı ile beraber çıkartılır.
  • Balon pulmoner anjiyografi ise cerrahi için uygun olmayan ya da cerrahi tedavi sonrası semptomları ve basınç yüksekliği devam eden KTEPH hastalarında balon tedavisi ile akciğer damarlarının genişletildiği bir işlemdir.
  • Atriyal septostomi, sağ kalpbasıncını azaltmak için sağ kalp ile sol kalp arasına bir delik açılması işlemidir.

     

    6. PAH hastalarının uyması gereken genel öneriler nelerdir?

  • Pulmoner hipertansiyon kronik ve ilerleyici bir hastalık olduğu için,hastalar tedavilerine yüksek uyum göstermeli ve düzenli doktor kontrollerini yaptırmalılar.
  • Grip, zatürre ve Covid-19 aşılarını aksatmamalılar.
  • Aşırı fiziksel aktiviteden kaçınmalı, doktorlarının önerdiği egzersizleri uygulamalılar.
  • Sigarayı bırakmalılar.
  • Pulmoner hipertansiyon hastalarında gebelik önerilmemektedir. Bu nedenle doktorlarına danışarak uygun doğum kontrol yöntemlerini uygulamalılar.
  • Uçakla seyahat sırasında ya da yüksek rakımlı yerlerde oksijen ihtiyacı olabileceğinden, tıbbi bilgilerini içeren bir dosyayı yanlarında taşımalı, seyahat öncesi doktorlarını bilgilendirmeliler.

 

            Pulmoner hipertansiyon, doğru tanıda geç kalınılan bir hastalık olduğudan, 5 Mayıs Dünya Pulmoner Hipertansiyon Günü vasıtasıyla PH farkındalığını arttırıp, erken tanı ve tedavi ile hastaların yaşam süresi ve kalitesini arttırmayı hedeflemekteyiz.

 

 

Doç. Dr. Begüm UYGUR

                                                                                                                                                                                                                                                                        Kardiyoloji Uzmanı